(Bekle)ntiler

Bugün yine düşünceden düşünceye uzun atlama yaparken aklıma birşey takıldı
ilişkilerimizle alakalı
Bizler hayatımıza birini dahil etmek istediğimizde onun hayallerimize uygun olup olmadığına bakıyoruz
aslında böyle olması tuhaf değil mi ?
Bakıyoruz karşımızdaki insana
kafamızdaki yarattığımız tabloya ne kadar uyuyor :
yakışıklı tamam
 yaşı 25- 35  arası
tamam
okumuş kendini geliştirmiş mi
ailesiyle bağları kuvvetli mi
nazik mi
 tamam
Bunlar bizim önceden belirlediğimiz ve belirlemekte de kendimizde haklılık payı gördüğümüz kriterler
(bunlar kişiden kişiye illa ki değişiklik gösterecektir)
biz hayallerimizde tasarımı yapıp, içine cuk diye oturacak birini arıyoruz öyle değil mi
sonra bu özelliklere sahip olanlara açıyoruz kapılarımızı
sonra ne oluyor
söyleyeyim hayallerimiz elimizde patlıyor.
çünkü bu özelliklere sahip insanlarla da anlaşabileceğimiz muamma
çünkü hayaller kurabileceğimiz biriyle olmamız lazım, hayallere uygun kişiyle değil.
Sırf istediğimiz özelliklere sahip oldukları için hayatımıza almayı düşündüğümüz insanların yanlışlarını görmezden gelebiliyoruz. Ne de olsa kafamıza göre birini bulduk.
Amerika da yapılmış bir araştırmaya göre kadınların evlilikten ve ilişkiden beklentileri çok yüksek. Öyle ki işe gitmek için bile eşinin onu motive etmesini bekliyor büyük bir kesim.

Bir hikaye var.
Allah Hz. Musa' dan,Yahudilerin ona bir kurban kesmesini istiyor.
Hz. Musa gidip kavmine durumu anlatıyor, kavmi de Ya Musa Allah'a sor nasıl bir kurban istiyor diyor.
Hz. Musa Allah' a soruyor , Allahta ona bir inek kesmelerini söylüyor. Daha Sonra kavmi Hz. Musa yı defalarca Allahtan ineğin özelliklerini belirtmesi için ricada bulunuyor.Ve en sonunda niteliklere uyan zayıf sarı bir inek bulmaları gerekiyor. Binbir güçlükle o ineği bulup kurban ediyorlar.Bu kıssa dan şu hisse çıkıyor. İnsanlar kendi işlerini zora sokmakta çok başarılılar.
Bizlerde kendi hayatımızı, ilişkilerimizi zora sokmaktan vazgeçsek hiç fena olmayacak.
Ne dersiniz ???

geleceğe mektup

Bundan yaklaşık 8 - 10 yıl önce kendim için nasıl bir hayat düşlüyorduysam bugün de aynısını düşlüyor ve istiyorum.

Hayallere ulaşmak için düşlemek yeterli değil
Emek harcamak lazım
En zoru da hayalden uyanıp, gözlerini açıp gerçek ve acı hayata dönüp bir adım atmak.
Ben bunu 4 yıl önce yaptım ve hayallerime giden yolda yürümek için üniversite sınavını kazandım
Hem de ne zor şartlar altında...
Bugün ise hiç olmadığım kadar yakınım düşlerime
Bazen yolumu değiştiriyorum, farklı yollarda ilerlemek istiyorum ama yine bakıyorum varmak istediğim yer orası kendimi gerçekleştireceğim yer.
Yıllar önce bir dosta yazıp da postalamadığım bir mektup ta şöyle yazıyordu.
Bahçeli güzel bir evim var, içinde çocuklarım koşup oynuyor ama sen bu hayalin içinde artık yoksun. 
Olacak mısın bilmiyorum.
Birkaç ay önce okudum ve baktım ki hayalim değişmemiş.
Kendimi kedilerimle hayvancıklarımla ve bazen sofiyle hayal ediyorum.
Güçlü bir kadın olduğum günlerin hayalini kuruyorum ki
Şu an kendime yeni bir hayat kuracak kadar güçlüyüm
Bir adım daha kaldı düşlerime ulaşmak için o adımı attığım ve başarılı olduğum da her şey bambaşka olacak
Yeni bir sayfa daha açacağım hayatımda, tazeleneceğim...


serzeniş

herşey aynı
sohbetler, insanlar...
adım attığınız her yerde bir yavşak çıkabiliyor karşınıza
ama adam gibi adamlar yoklar ortada
acaba biz kadın gibi kadın olmadığımız için mi çıkmıyolar karşımıza.
dejenere oldukça sığlaşıyoruz
muhabbetlerin bel altı olmasının
insanların kendilerini medeni sanmasıyla ilişkili oluşu ne kadar da acınası bir durum yaratıyor.

Popüler Yayınlar

İzleyiciler

Blogger tarafından desteklenmektedir.